Ligin zayıf ekiplerinden(!) Fenerbahçe'nin ligin iddialı ekiplerinden(!) Ankaragücü'ne karşı kendi evinde 2-1 yenildiği maçtan sonra Luis Aragones demiş ki "iyi oynayan taraf bizdik...".Ulan Fenerli olsam pis küfür yerdi bu adam benden..!İyi oynayan taraf
Ligin zayıf ekiplerinden(!) Fenerbahçe'nin ligin iddialı ekiplerinden(!) Ankaragücü'ne karşı kendi evinde 2-1 yenildiği maçtan sonra Luis Aragones demiş ki "iyi oynayan taraf bizdik...".Ulan Fenerli olsam pis küfür yerdi bu adam benden..!
Hadi yine iyisiniz
La Gazzetta dello Sport diyor ki Inter Adriano'nun sözleşmesinin feshi için Gilmar Rinaldi(Adriano'nun menajeri) ile anlaştı.Bu da ne demek?Yarın Fotomaç'ın Adriano'nun Fener'de,Fotospor'un ise Adriano'nun Galatasaray'da olduğuna dair duyum almaları demek.Hadi yine iyisiniz,haber çıktı size,futbolseverin dürüst ve bağımsız gazeteleri sizi..!
Alabilecek mi ?
Fenerbahçe Türkiye Kupasında yine finalde!Rakibi büyük ihtimal Beşiktaş olacak.Bakalım çeyrek asırdır hiç bir teknik adamın alamadığı kupayı Aragones alabilecek mi Fener'de?
Ferguson ve istikrar
Alexander Chapman Ferguson.Nam-ı diğer Sir Alex Ferguson!Futbolda istikrar deyince akla ilk gelen isimdir bu.Boru değil lan 1986'dan beri -23 yıl- ManU'nun başında.Peki ManU'da teknik direktör olmadan önce çok mu parlak bir kariyeri vardı Sir'ün?Eh işte...Aberdeen'de iken alınmış UEFA Kupası ve Süper Kupa göze batıyor.Yalnız dikkat ettim de önceleri de istikrarlıymış Alex Ferguson.St. Mirren'de 4 yıl.Aberdeen'de tam 8 yıl.Sonra ver elini ManU.1986'da oturduğu teknik direktörlük koltuğundaki ilk başarısı 89-90sezonunda.Başarı dediğim de FA Cup.İlk şampiyonluk ise tam 6 yıl sonra 92-93 sezonunda.Avrupa'da başarı için ise 90-91 sezonuna kadar beklemiş ManU taraftarları.Bir UEFA Kupası için.Ulan bakıyorsun da takımın adı o zamanlar da Manchester United.Kadro o zaman da sağlam ama ilk 6-7 yıl başarı falan yok ortada.Manchester yönetimi ya ilk başarısızlıkta yollayacaktı onu ya da futbol dünyasına süper bir teknik direktör hediye edecekti istikrarı sağlama yoluyla.ManU yönetimi 2. yolu seçti.Çünkü biliyorlardı ki istikrar er ya da geç başarıyı getirir.6 yıl da bekleyebilirsin 16 yıl da ama en sonunda başarı gelecektir.Büyük başarılar hem de.Bülent Korkmaz gönderilsin diyenlere duyurulur...
Bülent Korkmaz kalmalıdır
Bülent Korkmaz maalasef günü kurtarmak amacıyla Galatasaray'ın başına getirilmiş bir teknik direktördür.Kimilerine göre ise teknik direktör bile değildir!Bülent Korkmaz günü kurtarmıştır ama sonrasında taraftara pek de ümit vermemiştir.Bunlar doğru.Peki Bülent geldiğinden beri başarılı oldu mu?En azından Skibbe'den başarılı mı?Bundan sonra atılması gereken adımlar ne olmalıdır..?Skibbe döneminde Galatasaray'ın ligdeki galibiyet yüzdesi 52.3 iken Bülent Korkmaz döneminde %57.Skibbe'nin Avrupa macerası 5 galibiyet,2 yenilgi,2 beraberlikle noktalanırken Bülent Korkmaz 1 galibiyet,1 beraberlik,1 yenilgi aldı.Skibbe'nin Türkiye Kupasındaki 6 maçta 3 galibiyet 3 beraberliğine karşılık Bülent Hoca Türkiye Kupası maçına çıkmadı.İstatistikler bunları söylüyor ama Sir Alex Ferguson'un da dediği gibi "istatistik mini etek gibidir,çok şey gösterir ama asıl görünmesi gerekeni göstermez!"
Şimdi olaya şu yönden bakmak lazım:2 teknik adam birbirlerine çok zıt karakterler.En azından futbol anlayışı olarak bu böyle.Skibbe'nin oyun anlayışı "kaç tane yersem yiyeyim,1 fazlasını atarsam sorun yok" üzerine kurulu iken Bülent Hoca "gol yemeyeyim de nasılsa 1 tane atar maçı kazanırım" düşüncesinde.Aslında bunların 2'si de Galatasaray'a yakışmıyor.Galatasaray hem gol atmalıdır,hem az gol yemelidir.Yani bu 2 görüşün orta yolu bulunmalıdır.Diyelim ki orta yolu bulunamıyor.Hangisi daha iyi peki?Taraftar hiç şüphesiz ki amacı gol olan takımı izlemeyi sever.Lakin bunun sonu da bazen felaket olur.Örneğin Kocaeli faciası.Tamam herkes diyor ki maç 2-3 iken Baroş penaltıyı atsaydı...Bunlar kendi evinde Kocaeli'den 5 yediğin gerçeğini değiştirmez.Ya da Eskişehir'den 4 yediğin gerçeğini.Ya da Fener'den 4...Galatasaray bu kadar gol yiyemez.Bu yönden bakıldığında Bülent Hoca "futbolun gerçeklerini" daha iyi uyguluyor.Lucescu'nun yaptığını yapıyor ama bunu yaparken de hücumu çok fazla ihmal ediyor.Bülent Hoca'nın bunu aşması lazım.Servet ve bazı önemli sakat oyuncuların düzelmesi,formsuz oyuncuların formunu bulması,yerinde transferler ve doğru hamlelerle o sorun da hallolacaktır.Bülent Hoca'nın en büyük dezavantajı ise çok tecrübesiz olması.Bu dezavantajını aşmasının tek yolu nedir?Tabi ki tecrübe kazanmak.Peki tecrübeyi nerede kazanacak?Sorumuzun cevabı kesinlikle Galatasaray olmalıdır!Evet Bülent Korkmaz gelecek sene de takımın başında olmalıdır.Başarısız mı oldu?Olsun,devam etsin.Yine mi başarısız oldu?Yine devam.Başarı istikrar sonucunda kaçınılmaz olarak gelecektir.Hem de gelip geçici değil,büyük başarılar gelecektir.Galatasaray artık büyümelidir.Günü kurtarmaya yönelik değil,yarını düşünerek hareket etmelidir.Teknik direktör değiştirerek bir yerlere gelinemeyeceğini hepimiz gördük.Zamanında futbolu bilmiyor diye memleketten kovulan Guus Hiddink şimdi Chelsea'yi şaha kaldırıyor.Dersen ki Galatasaray Bülent Korkmaz'ı yollayıp yerine Benitez'i,Mourinho'yu,Capello'yu vs. alacakmış,tamam kabulüm ama bunlar olmayacağına göre Bülent'i yollayıp da yerine aynı kapasitede birini almak çok saçma.
Bu arada beni en çok şaşırtan şeylerden biri ise Galatasaray'a ilk geldiğinde burada kredisi sonsuz denilen Bülent Hoca'nın 1-2 ayda gözden düşmesi.Ne kadar sabırsız,değişken bir milletiz değil mi?
Ezeli dostum,ebedi düşmanım !
Galatasaray maçı kazanacaktı.Kendi evindeydi çünkü.Fener de kazanacaktı.Derbide çok farklı oynuyordu ya Fenerbahçe.2 takımın taraftarları da emindi derbiyi kazanacaklarından.Dünyanın en büyük derbisinden(!).Bu maça Dünya'nın en büyük derbisi diyenlere bir yerlerimle gülerim.2 takımda da futbol kalitesinin zerresi yoktu.İlk 30 dakika Galatasaray saldırdı ama atamadı.Sonra oyun dengelendi.Lincoln girdikten sonra da zaten vahşice bir mücadeleye dönüştü maç.
Bülent'e bakıyorum.Hayatımda gördüğüm en kötü teknik direktör.Oyunu okuma kabiliyeti tek kelimeyle sıfır!Bu sene daha ligde golü bile olmayan,futbolla alakasını kesmiş Ümit'i Lincoln'ü kesip ilk 11'de başlatıyor.Lincoln'ü 57'de oyuna alıyor.O da sağolsun Dünya'nın en büyük futbolcusu olduğundan,Galatasaray'dan ve taraftarından daha önemli bir isim(!) olduğundan nazlanıyor,girer girmez kendini yerlere fırlatıyor,rezalet bir performans sergiliyor.Bir de arkadaşları kavga ederken Carlos'la sarmaş dolaş eğlendikleri bir poz var ki evlere şenlik!Bülent'in yaptığı 2. değişiklik 91. dakikada Kewell'ı oyundan çıkartıp Nonda'yı almak.Ee normal tabi bu dakikaya kadar beklemek.Sonuçta Galatasaray maçı kazanıyor,son dakikalarda zaman geçirmek lazım(!).3. oyuncu değişikliği kullanılmıyor bile!Sen ne yapıyorsun Bülent Hoca!Başında olduğun takım Galatasaray ama sayende Kayseri Erciyesspor'dan farksız oynuyor!
Maçın sonlarındaki kavga işin sadece tuzu biberi olmuştur.Lugano denilen çirkef herifin yaptığı affedilemez.Güzel ama onun açısından.Şimdi 5-6 hafta ceza görür,yormaz kendini.Sonra ver elini İtalya...Ne Emre Fener'in,ne de Sabri Cimbom'un büyüklüğüne yakışmıyor!
Hakemler de sağolsun berbat bir yönetim sergilediler!Ofsayt düdüğü çalınan saçma sapan pozisyonlar,verilmeyen kırmızı kartlar...Örneğin Sabri Emre'nin gırtlağına yapıştığında acıma,at!Selçuk Ümit'in beynine tekme atıp bir de itiraz ederken tereddüt etme,ver 2. sarıyı!Bunları yapamıyorsan bu derbide işin ne senin be adam!Peki ya Emre Aşık'a verilen kırmızı...Milli takımda da Semih olsun,Arda olsun,Sabri olsun öğrendikleri en önemli şey galiba "amansız olmak"!Daha ne yazayım ki?Dün geceki derbi öncesiyle,sonrasıyla her şeyiyle rezalet,tek kelimeyle rezalet!
Galatasaray'da kim gitmeli kim kalmalı ?
Ligin sonuna yaklaşılıyor,doğal olarak transfer sezonuna da.Yine gazetelerde bir sürü transfer masalları dolanacak,gerçi şimdi de dolanıyor ya neyse!Biz Galatasaray'ı inceleyelim.Galatasaray'ın transfere ihtiyacı var mı?Varsa hangi mevkide ihtiyaç var?Adnan Polat takımı Arda'nın etrafına kuracaklarını söyledi.Bu bence güzel haber.Şimdi takımı bir inceleyelim.Eksileri artıları görelim:Kale:Kalede şu anda Sevilla'dan kiralık,İtalya Milli Takımı 3. kalecisi Morgan De Sanctis var.De Sanctis kötü bir kaleci değil ama çok istikrarsız.Bir maçta takımı kurtarıyor,başka bir maçta takımı yakan isim oluyor.Bir kaleci için istikrar çok önemlidir.Maalesef bu özellik yok Morgan'da.En önemli eksisi ise bonservis sorunu De Sanctis'in.Eski kulübü Udinese ile Sevilla arasında bile hâlâ bonservis sorunları sürüyor.Yani büyük bir ihtimalle sezon sonunda yolcu İtalyan.Olması gereken de bu.Bana göre kaleye iyi bir yabancı şart.Tecrübeli,istikrarlı bir isim.Yedekler Aykut ve Orkun.Bence 2. ve 3. kaleci olmak için yeterince uygunlar.
Defans:En sorunlu bölgelerden biri.Sağ bekte olması gereken isim Uğur Uçar.Oynadığı zamanlarda neler yaptığını herkes gördü.Ancak çok büyük bir sakatlık geçirdi.Eski formunu yakalaması zor olabilir.O olmadığı zamanlarda o bölgeyi kimi zaman Sabri,kimi zaman Hasan,kimi zaman Barış doldurmaya çalıştı.Onlar olmadı genç Serkan alındı.Aranan ilaç o da değildi.Bence genç,kaliteli bir yerli sağ bek alınmalı.Uğur eski formunu yakalasa bile iyi bir yedek olması için.Galatasaray kendi Gökhan Gönül'ünü çıkartmalıdır yani.
Stoperlere baktığımızda göze çarpan en önemli isim Servet Çetin.Onun zaten yeri hazır.Peki yanında kim olacak?Emre Aşık gelmiş 36 yaşına,bir sezon boyunca ilk 11 için zor.Emre Güngör eski formundan uzak,sakatlıklarla uğraşıyor.Song ve Meira'dan sonra kaliteli bir yabancı şart gözüküyor.Semih Kaya ve Murat Akça henüz genç,arada sırada fırsat verilebilir.Servet'in yanında kaliteli bir stoper,yedekleri Emre Aşık ve Emre Güngör.Hiç fena değil.
Sol bek için Hakan Balta yeterli.Hakan gerektiğinde stoper de oynayabiliyor görüldüğü gibi.Volkan Yaman kesinlikle gönderilmeli,Galatasaray'da işi olan bir futbolcu değil!Alparslan'ın iyi bir yedek olduğunu düşünüyorum.Eğer yeterli görülmezse yerli bir sol bek daha transfer edilebilir.
Orta saha:Gelelim orta sahaya.Galatasaray'ın hiç şüphesiz en rahat olduğu bölge orta sahası.Ön libero olarak Mehmet Topal ve Ayhan yeterli.Barış da fena değil.Linderoth büyük bir ihtimalle gönderilecektir ve gönderilmelidir de.Kaliteli bir isim olmasına rağmen çok sakatlık yaşadı.Mehmet Güven'i söylemeye bile gerek yok.Gereğinden fazla şans buldu ama kapasitesi yeterli değil.Gönderilmeli.Solda zaten Arda var.Sağda Kewell oynuyor ama tabi solda daha faydalı olacaktır.Sağ kanat için Aydın ve Sabri iyi birer yedek olurlar.Hasan Şaş takımda "ağabey" kontenjanından kalabilir.Ferdi de sol kanat için bir yedek olabilir.Gelelim Lincoln'e.Oynadığı zamanlarda neler yapabildiğini herkes görüyor.Eğer adam gibi çıkar futbolunu oynarsa zaten yeri garanti.Böyle saçmalamaya devam ederse sezon sonu gönderilmeli.Tabi o gönderilirse kaliteli bir yabancı da şart oluyor.
Forvet:Milan Baroş muhteşem bir sezon geçiriyor.Yeri garanti.Yaser ve eğer iyileşirse Serkan genç yedekler.Yalnız Baroş'un yanına bir forvet daha gerekiyor.Futbol oynamayı unutmuş Ümit ve Nonda sezon sonu gönderilmeli.Yerine bir tane kaliteli yerli ya da yabancı forvet alınmalı.
İşte durum bu.Galatasaray'a köklü değişikler değil nokta transferler lazım.Dediğim şekilde oluşturulacak bir takım sakatlık vs. gibi belalarla uğraşmaz,birbirine alışıp "takım" olur ve "iyi yönetilirse" başarılı olacağından şüphem yok.Dediklerimin olması dileğiyle...
Sinirlerine hakim ol
Bülent Hocam demiş ki "Fenerbahçe derbisi öncesi sinirlerine hakim olan taraf" maçı kazanır.Aman hocam siz siz olun,sinirlerinize hakim olun !
Jenson Button
F1'de sezon Avustralya Grand Prix'i ile başladı.Zafer Brawn GP'nin pilotu Jenson Button'a ait!Rubbens Barrichello 2.,Jarno Trulli ise 3. bitirdiler yarışı.Sezonun 2. yarışı 5 Nisan'da Malezya-Kuala Lumpur'da.Bekliyoruz...